Avanos
Nevşehir'in 18 km kuzeyinde olan Avanos'un antik dönemdeki adı Venessa'dır. Çok sayıda çanak çömlek atölyesi bulunan ilçede seramik yapım geleneği Hititler'den beri süregelmektedir. Kızılırmak'ın getirdiği kırmızı toprak ve kilden elde edilen seramik çamuru, Avanoslu seramik sanatçılarının elinde şekil almaktadır.
Gezilecek Yerler
Zelve: Avanos'a 5 km, Paşabağları'na 1 km uzaklıkta yer alan Zelve, Aktepe'nin dik ve kuzey yamaçlarında kurulmuştur. Üç vadiden oluşan Zelve Ören Yeri, peribacalarının en yoğun olduğu yerdir. Vadideki peribacaları sivri uçlu ve geniş gövdelidir.
Zelve, özellikle IX. ve XIII. yüzyıllarda hristiyanların önemli yerleşim ve dini merkezlerinden biri olmuş, aynı zamanda rahiplere ilk dini seminerler de bu yörede verilmiştir.
Çavuşin (Nicephorus Phocas) Kilisesi: Göreme-Avanos yolu kenarında, Göreme'ye 2.5 km uzaklıktadır. Oldukça yüksek tek nefli, beşik tonozlu, üç apsisli olan kilisenin narteksi yıkılmıştır. Kilise 965 yılına tarihlenmektedir.
Güllüdere (Aziz Agathangelus) Kilisesi: Çavuşin Köyü'ne yaklaşık 2 km uzaklıktaki Güllüdere Vadisi'nin en soldaki kolunda yer alır. Vadinin hemen başlangıcında, solda dik bir yamaç üzerine yapılmıştır. Nef, dikdörtgen planlı, düz tavanlı ve geniş tek apsislidir. VI.-VII. yüzyıla tarihlenen mimariye IX.-X. yüzyılda apsis ilave edilmiştir. Apsisteki iki ya da üç fresk seviyesi apsisin devamlı olarak boyandığını gösterir. Madalyon içinde tahtta oturan İsa'nın sağında ve solunda yer alan İncil yazarlarının sembolleri simetrik olarak resmedilmiştir. Düz tavan, kabartma olarak yapılmış, ortada daire içinde haç, kenarlarda ise palmiye motiflerinin arasında çelenk motifleriyle dekore edilmiştir. Bu şekilde haçı esas alan dekorasyonlar daha çok İkonoklastik Döneme aittir. Kapadokya'da yaşayan halkın haça karşı özel sevgisinden dolayı İkonoklastik Dönem sonrasında da sevilerek yapılan bir motiftir. Çünkü haç Kudüs'teki 'Kutsal Haç'ı temsil etmekteydi.
Özkonak Yeraltı Şehri: Avanos'un 14 km uzağında yer alan yeraltı şehri, İdiş Dağı'nın kuzey yamaçlarına volkanik granit bünyeli tüf tabakalarının oldukça yoğun olduğu yere yapılmıştır. Geniş alanlara yayılmış olan galeriler birbirlerine tünellerle bağlanmıştır.
Kaymaklı ve Derinkuyu Yeraltı Şehirlerinden farklı olarak katlar arası haberleşmeyi sağlayacak çok dar ve uzun delikler bulunmaktadır. Düzgün oyulmuş odaların girişleri kapatıldığında havalandırma da bu dar (5 cm) ve uzun deliklerle sağlanmıştır. Yine diğer yeraltı şehirlerinden farklı olarak sürgü taşından sonra, tünel üzerine (düşmana kızgın yağ dökmek maksadıyla) delikler oyulmuştur.
Özkonak Yeraltı Şehrinde Kaymaklı ve Derinkuyu Yeraltı Şehrinde olduğu gibi hava bacası, su kuyusu, şırahane ve sürgü taşları bulunmaktadır.
Ürgüp
Nevşehir'in 20 km doğusunda yer alan Ürgüp, Kapadokya Bölgesinin en önemli merkezlerindendir. Göreme'de olduğu gibi tarihsel süreç içerisinde çok sayıda isme sahip olmuştur. Bizans Dönemi'nde Osiana (Assiana), Hagios Prokopios; Selçuklular Dönemi'nde Başhisar; Osmanlılar Dönemi'nde Burgut Kalesi; Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren de Ürgüp adıyla anılmıştır.
Pembe Vadi: Ürgüp-Avanos yolunun tam ortasında yer alan vadide peribacalarının en tipik örnekleri gorulebilir. Doğal oluşumların cok yoğun bir biçimde yer aldığı bu bölgede, doğanın kayaları, deve, tavşan gibi birçok şekilde oluşturduğu gözlenir.
Kızılçukur: Her zaman önemli bir üzüm ve şarap üretim merkezi olan bu bölgede, peribacaları içerisine oluşturulmuş, üzüm resimleri ile bezenmiş bir kilise bulunmaktadır. Değişik renklerde pek çok peribacasının yer aldığı bu vadi aynı zamanda günbatımında oldukça rağbet gören bir seyir noktası durumundadır.
Mustafapaşa: 1924 yılında yapılan nüfus değişimine (mübadele) kadar Ortodoks Hristiyanların barındığı Mustafapaşa, tipik bir müze-kent görünümündedir. 19. yüzyıl kiliselerinin örneklerinden Aziz George, Aziz Vasilios ve Aziz Stefanos Kiliseleri ziyarete açıktır. Ayrıca bu ilginç kasabada Hristiyan ve Selçuklu yapı işçiliğinin özgün örneklerini görmek mümkündür.
Sarıhan (Saruhan): 1217 yılında Selçuklu Sultanı Alaattin Keykubat tarafından Aksaray-Ürgüp-Kayseri yolu uzerine yaptırılmıştır. Bu kervansaray önemli bir konaklama ve barınma merkezi olarak tarihte yerini almıştır. Selçuklu-Türk mimarisinin en önemli eserlerinden birisidir. Daha sonra asfalt yolu yapılmış ve iyi bir restorasyona tabi tutulmuştur. Sarı taşların hakim olduğu yapının adı bu taşların renginden gelmektedir.
Fıratkan: Göreme Açıkhava Müzesi yolu üzerindeki Fıratkan, küçük bir kiliseler grubudur. Bir yatakhanesi, yemekhanesi, muttağı ve depoları mevcut olup, iki katlı olarak inşa edilmiştir. İki kat birbirine tüneller ile bağlanmış olup çok ilginç bir yapı tarzı vardır.
Aziz Theodore (Tağar) Kilisesi: Ürgüp-Kayseri yolundan 8,5 km sonra sağa dönülüp, 8 km daha gidildiğinde Ürgüp ilçesinin Yeşilöz köyüne ulaşılır. Buradaki Aziz Theodore adına yapılmış olan Tağar Kilisesi 'T' planlı, merkezi kubbelidir. Üst katta bulunan galeriye bir merdiven sayesinde çıkılmaktadır. Bu nedenle Kapadokya kiliseleri içinde tek örnektir. Genelde resimleri iyi korunmuş olan kiliseyi üç sanatçı kendi stillerine göre farklı zamanlarda süslemiştir.
Pancarlık Kilisesi: Ortahisar kasabasının güneyinde, Ürgüp-Mustafapaşa yolunun sağındaki Pancarlık Vadisi'nde yeralan Kilise XI. yüzyılın ilk yarısına tarihlenmektedir. Düz tavanlı, tek nefli ve tek apsislidir. Kilisedeki duvar resimleri daha çok yeşil zeminlidir ve oldukça iyi korunmuştur.
Ala Kilise ve Kepez Kiliseleri: Pancarlik yolu uzerinde minik koloniler şeklinde yapılmış, basit kırmizı bezemeler yanında ilginç yazı ve duvar resimlerini de içeren bölgenin önemli kiliseleridir.
Balkan Kiliseleri: Ortahisar'dan 2 km mesafede olan kilise kolonileridir. İkolonazma devrine tarihlenir. Daha sonraki devirlere ait olan bir küçük şapel ise fresklerle süslenmiştir.
Taşkınpaşa Cami: Ürgüp'ün 20 km güneyindeki Damsa köyü merkezinde yer alan Taşkınpaşa Camii, Karamanlılar Dönemi'ne aittir. Halen Ankara Etnoğrafya Müzesi'nde sergilenen cevizden kakma tekniğinde yapılmış mihrabı, bugüne kadar kalan tek ahşap örnek olması nedeniyle önemlidir.
Taşkınpaşa Camisi'nin hemen karşısında Hızır Reis'e ait Taşkınpaşa Türbesi yer alır. Aynı döneme tarihlenen türbeye iki taraflı basamaktan oluşan merdivenle çıkılmaktadır. Taşkınpaşa Camisi'nin yakınında bir de aynı adla anılan medrese bulunmaktadır.
Kadı Kalesi: Geçmiş zamanlarda kadınlar ve çocukların tehlike anında sığındıkları bir kaya kale idi. Gerektiğinde kaçabilmek için, tepenin altındaki Damsa Çayı'na açılan bir tüneli vardı. Büyük bölümü 1954 yılında erozyona uğrayarak yıkıldı. Zamanımızda sağlam kalan bölümleri gezip görmeye açıktır.
Temenni (Anıt Mezar): 1288 yılında Vecihi Paşa tarafından Kılıçarslan (Nukrettin) için yaptırılmış olan bir anıt mezardır. Kadı Kalesinin tam tepesinde yer alan Temenni Anıt Mezarı'nın en ilginç özelliği 700 metre uzunluğundaki tünelidir. Ziyaretçiler bu tünelin Seyirlik Noktası'na çıkan uzun bir koridorunu gezebilmektedirler. Temenni Anıt Mezarı sonraları Anadolu'nun en eski kütüphanelerinden birisi olarak kullanılmıştır.
Altıkap: XII. veya XIII. yüzyıl Selçuklu Dönemi'nin komutanlarından birinin eşi ve çocukları anısına inşa edilmiş bir anıt mezardır.
Damsa Barajı: Ürgüp'e 17 km uzaklıkta, Damsa Çayı üzerindeki sulama amaçlı Damsa Baraji gölü kıyısı, önemli bir mesire yeri durumundadır. Mustafapaşa, Cemil, Taşkınpaşa, Şahinefendi, Soğanlı güzergahındaki gezi ve turlarda aranan bir soluklanma noktasıdır.
Ortahisar
Kasabanın merkezi Ürgüp-Nevşehir yoluna 1 km mesafededir. Merkezde bulunan 50 m yüksekliğindeki tarihi kaya-kale ana yoldan da görülebilmektedir. Eski bir barınma mekanı olan Ortahisar Kalesi üzerine çıkılabilmekte olup, burası oldukça rağbet gören bir seyir ve fotoğraf çekme noktasıdır. Ortahisar bölgesi zengin bir manastır yaşamının örneklerini barındırmaktadır. Harim Kilisesi, Sanca Kilise ve Cambazlı Kilise bu beldenin başlıca görülmeye değer eserleridir. Ortahisar, çok canlı bir kültür ve ticaret merkezidir. Çukurova'nın ürünü olan limon, bu bölgedeki volkanik kayalar içine oyularak yapılmış olan doğal soğuk hava depolarında muhafaza edilmekte olup buradan tüm Türkiye'ye dağıtılmaktadır. Bölgede turizme ilk açılan kasaba olan Ortahisar, halkının konukseverliği ile de ünlüdür.
Uçhisar
Kapadokya Bölgesinin rakım olarak en yüksek noktasında yer alan ve Nevşehir merkeze sadece 7 km mesafede bulunan Uçhisar kasabası, Uçhisar Kalesi, taş evleri, doğal vadileri ve gün batımı noktarı ile olağanüstü güzel bir konumda yer almakta olup Kapadokya'nın diğer bölgelerinde olduğu gibi her yıl yüz binlerce yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapmaktadır.
Göreme
Masalsı peribacaların arasına gizlenmiş olan Göreme, Kapadokya'nın kalbidir. Bölgedeki ilk dönem yerleşimler Hristiyanlıktan Roma Dönemi'ne kadar uzanır. Göreme'deki Ortahane, Durmuş Kadir, Yusuf Koç ve Bezirhane Kiliseleri, Uzundere, Bağlıdere ve Zemi Vadisi'ne kadar kayalardan oyulmuş evler ve bacalar tarihin mistik yanını günümüze taşır.
Göreme Kiliseleri: Tokalı Kilise, Rahibeler ve Rahipler Manastırı, Aziz Basil Şapeli, Elmalı Kilise, Azize Barbara Şapeli, Yılanlı (Aziz Onuphrius) Kilise, Karanlık Kilise, Çarıklı Kilise, El Nazar Kilisesi, Saklı Kilise, Meryem Ana (Kılıçlar Kuşluk) Kilisesi, Aziz Eustathios Kilisesi, Durmuş Kadir Kilisesi Göreme Milli Parkı içinde yer almaktadır.
Kılıçlar Vadisi: Göreme Vadisi ile Aktepe arasında tüf kayalardan oluşan vadilere Büyük Küçük Kılıçlar denilmektedir. İçinde su yolu geçen peribacaları, tünelleri, ilginç biçimli kayalıkları ile etkileyici bir görünümü olan vadi içerisinde Kılıçlar Kilisesi bulunmaktadır.
Kaymaklı Yeraltı Şehri
Nevşehir'e 20 km mesafede bulunan Kaymaklı kasabasında yer almaktadır. Yeraltı şehri 8 katlı olup, ilk katı erken döneme tarihlenmektedir. Roma ve Bizans Dönemlerinde de diğer alanların oyularak genişletilmesi suretiyle yeraltı şehri haline dönüştürülmüştür. Bugün yeraltı şehrinin 4 katı ziyarete açıktır. Tüf kayalara oyulmuş bu yeraltı şehri, bir kitlenin geçici olarak yaşayabilmesi için gerekli barınma şartlarını haizdir. Dar koridorlarla birbirlerine bağlanan oda ve salonlar, şarap depoları, su mahzenleri, mutfak ve erzak depoları, havalandırma bacaları, su kuyuları, kilise ve dışarıdan gelebilecek herhangi bir tehlikeyi önlemek için kapıyı içten kapatan büyük sürgü taşları vardır.
Derinkuyu Yeraltı Şehri
Nevşehir-Niğde karayolu üzerinde ve Nevşehir'e 30 km mesafede bulunan Derinkuyu ilçesinde yer almaktadır. Kaymaklı Yeraltı Şehrinde olduğu gibi burada da büyük bir topluluğu içinde barındıracak ve ihtiyaçlarını karşılayacak mekânlar vardır. Bu yeraltı şehri 8 kattır. Kaymaklı Yeraltı Şehrinden farklı olarak burada misyonerler okulu, günah çıkarma yeri, vaftiz havuzu ve ziyaretçilerin ilgisini çeken bir kuyu mevcuttur. Yeraltı şehirleri sadece Kapadokya Bölgesinin jeolojik oluşumlarına özgü yapılar olup diğer bölgelerde bu tür örneklere rastlanmamaktadır.
Kapadokya hakkında daha fazla şey öğrenmek için;
Discover Cappadocia (https://discovercappadocia.com/) web sitemizi ziyaret edebilirsiniz.